Belediyeler

BELEDİYELER

Meydan Larousse Ansiklopedisi’ndeki bilgiyi esas aldığımızda, belediyelerin (municipium), en eski şekliyle ilk çağda Roma İmparatorluğunda bulunduğunu görüyoruz. Bu kuruluşlar o zamanın anlayışına göre nispeten idari özerkliğe sahipmişler. Osmanlı İmparatorluğunda belediye hizmetleri konusunda kadılar ve muhtesipler (belediye zabıtası) yetkiliydi. Bu konuda ulaşılabilen en eski belge 1825 tarihli ihtisap Ağalığı Nizamnamesidir. Daha sonra ihtisap ağalığı, ihtisap nazırlığına dönüşmüştür. İhtisap nazırlığından sonra bu hizmeti verene şehremenati, şehremini denilmiştir. Bugünkü anlamda belediye kuruluşları 1869 yılında İstanbul’da, 1870 yılından itibaren de diğer illerde kurulmuştur. 23 Nisan 1920 tarihinde toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kabul ettiği 1921 Anayasasında yerel yönetimlere yer verilmiştir. Konuya ilişkin olarak arada bazı yasal düzenlemeler varsa da Cumhuriyet dönemindeki en kapsamlı Belediye Kanunu 01.09.1930 tarihinde yürürlüğe giren 1580 sayılı Kanun’dur. Bu Kanun zaman içinde çeşitli değişikliklere uğramış ve nihayet 07.12.2004 tarihli ve 5272 sayılı Belediye Kanunu ile yürürlükten kaldırılmış, bu Kanun da 13.07.2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun yürürlüğe girmesi üzerine yürürlükten kalkmıştır. Halen uygulanmakta olan Kanun belirttiğimiz üzere 5393 sayılı Belediye Kanunu’dur.

 

1950’li yıllardan itibaren ülkemizin kırsal kesimlerinden illere büyük göçler başladı. Özellikle sanayi ve ticari bakımdan gelişen İstanbul, İzmir, Adana, Bursa, Gaziantep ile başkent olmanın artılarını yaşayan Ankara gibi şehirlerde bu göçler daha bir yoğunlukla sürdü. Sonraki yıllarda bu şehirlere Kocaeli, Eskişehir, Samsun, Antalya, Konya, Kayseri, Erzurum, İçel, Diyarbakır ve Adapazarı da eklendi. İşte bu yoğun göç ve kentleşme olgusu, beraberinde belediyecilik konusunda yeni bir düşünceyi gündeme getirdi. O da nüfusu, alanı ve sorunları bu kadar çoğalan ve genişleyen şehirlerde ayrıca bir de büyükşehir belediyesinin kurulması. Bu konu1980 li yılların başından itibaren hararetle tartışılmaya başlandı, birkaç yıl içinde olgunlaştı ve 27.06.1984 tarihli ve 3030 sayılı Büyükşehir Belediyelerinin yönetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkındaki Kanun ile belediye mevzuatı içindeki yerini aldı. Aynı Kanunda bazı değişlikler yapıldı ise de kanun koyucu 20 yıllık zaman dilimi içinde yeni bir kanun gereğini zaruri görmüş olacak ki, 3030 sayılı Kanun’u yürürlükten tümüyle kaldıran 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu 23.07.2004 tarih ve 25531 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, 32’nci maddesindeki tarihler itibariyle yürürlüğe girdi.

 

Belediyelerin eski Anayasalarımızdaki yerine gelince; bu konuda 1921, 1924 ve 1961 Anayasalarındaki düzenlemeyi bu yazıda anlatmaya hem yerimiz müsait değil, hem de pek gerekli olduğunu sanmıyoruz. O nedenle yerel yönetim birimlerinden olan belediyeler hakkındaki 1982 Anayasa’sının 127’nci maddesini sunmakla yetineceğiz. Anayasamızın “Mahalli idareler” başlığını taşıyan127’nci maddesi son şekli aynen şöyledir:

 

Madde 127- Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileridir.

               Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.

 (Değişik: 23.07.1995- 4121/12 md.) Mahalli idarelerin seçimleri, 67’nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. Ancak, milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki bir yıl içinde yapılması gereken mahalli idareler organlarına veya bu organların üyelerine ilişkin genel veya ara seçimler milletvekili genel veya ara seçimleriyle birlikte yapılır. Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.

Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir.

Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.

Mahalli idarelerin belirli bir kamu hizmetinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Bakanlar Kurulu’nun izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır.

 

Günümüzde belediyeleri beş kategoride tasnif edebiliriz.

*Büyükşehir belediyesi,

*Büyükşehir ilçe ve belde belediyesi,

*İl belediyesi,

*İlçe belediyesi,

*Belde belediyesi.

 

Halen 16’sı Büyükşehir olmak üzere toplam 3225 belediye bulunmaktadır. Son belediye seçimi 2004 yılında yapıldı. Önümüzdeki belediye seçimi ise 2009 yılında yapılacaktır. Hükümetin bazı belediyelerin lağvı ve yeni bazı belediyelerin kurulması yönünde yasal prosedürü işletmekte olduğu biliniyor. Bu durumda 2009 yılında yapılacak belediye seçimlerinde, belediye sayısının az veya çok farklı olacağı anlaşılmaktadır.

Nüfusumuzun % 80’inden fazlası belediye sınırları içinde yaşamakta ve hemen herkesin doğrudan ve dolaylı olarak belediyelerle ilgisi bulunmaktadır. Esnaf ve sanatkar ile tacir ve sanayicilerin durumu ise öncelik ve özellik arz etmektedir.