Anayasa Taslağı Ve 5362 Sayılı Kanun

ANAYASA TASLAĞI VE 5362 SAYILI KANUN

Esnaf ve sanatkarlar ve onların mesleki kuruluşları bakımından 2008 yılında iki önemli yasal düzenleme gündemde. Birincisi yeni anayasa, ikincisi 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nda yapılması düşünülen değişiklikler. Her iki konuda, benim ve İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin (İSTESOB) çalışma ve önerilerimiz bulunmaktadır. Bu yazıyla Anayasa Taslağı ve 5362 sayılı Kanunda yapılacak değişiklikler hakkındaki görüş ve temennilerimizi, Dergimiz kanalıyla ilgililere ve kamu oyuna bir kere daha sunma gereğini duyduk.

Esnaf ve sanatkarlar açısından Anayasa Taslağı’nda yapılması öngörülen değişiklikler İSTESOB’un 26.09.2007 Tarihinde yapılan Başkanlar Kurulu toplantısında Birlik Başkanı Suat Yalkın tarafından özet halinde oda temsilcileri ve kamuoyuna duyuruldu. Ben de Eurobirlik Dergisi’nin 34.sayısında aynı konuyu gerekçeli olarak daha geniş şekilde okuyuculara arz ettim. Henüz son şekline ulaşmış bir anayasa tasarısı yok, ama değişik platformlarda çalışmalar sürüyor. Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nda yapılması gereken değişiklikler hakkında da ilgili kurum ve kuruluşlardan önerileri istenmiştir. Esnaf ve sanatkarların teşkilat kanunu olan 5362 sayılı Kanun 21.06.2005 tarihinde yürürlüğe girdi. Henüz 2,5 yaşında. “Bu kadar kısa zamanda neden değişikliğe ihtiyaç duyuldu?” denilirse, cevabımız “zaten yürürlüğe girdiği tarihte yetersizdi” olur. Maalesef bir çok kanunda yürürlük tarihini takip eden kısa süre içinde yeni değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Elbette ki koşulların değişmesi ve gereksinimlerin karşılanabilmesi için kanunlar değiştirilir, hatta tümüyle yeniden düzenlenebilir. Ancak, bu değişikliklere kısa zamanda gerek duyulması ön çalışmaların ve bilgi eksikliğinin sonucu ise üzerinde ciddi ciddi düşünülmelidir. Deneme-yanılma metoduyla kanun hazırlamak telafisi imkansız zararlara neden olabilir. TESK komisyon üyesi olarak taslak aşamasında hizmet verdiğim 5362 sayılı Kanun’un daha yürürlüğe girdiği tarihte önemli eksik ve yanlışları olduğunu ifade etmiştik. Nitekim, iki dönem başkanlık yapanların aradan bir dönem geçmeden yeniden seçilemeyeceği hükmü, Anayasa Mahkemesi’nce önce yürütmenin durdurulması, bilahare iptaline karar verilmek suretiyle çıkarılmıştır.

Yeni Anayasa Taslağı ve 5362 sayılı Kanun’da yapılacak değişiklikler açısından oda, birlik, federasyon ve Konfederasyon ile bilgili, birikimli akil adamlarımız yoğun bir gayret içinde olmalıdır. Aksi taktirde çoğu zaman olduğu gibi yine anayasa ve yasada yapılan değişiklikler yürürlüğe girdikten sonra yakınmalara neden olur ki bunun da işe yaramadığı açıktır. İSTESOB bünyesinde yaptığımız çalışmalara dayanan görüşlerimize gelince;

A-Yeni Anayasa Taslağı bakımından ;
– Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşları yönetim ve denetim kurulu üyeliği, milletvekilliğine engel teşkil etmemelidir.
– Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının 1982 Anayasa’sında belirtilen amacı aynen muhafaza edilmeli, buna ayrıca “ekonomik, sosyal, kültürel yönden gelişmelerine yardımcı olmak” ibaresi eklenmelidir.
– Esnaf ve sanatkarların kredi, işyeri, konut gibi önemli ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kooperatifçiliğin desteklenmesi ve geliştirilmesi hedefi Anayasa’da yine yer almalıdır.
– 1982 Anayasa’sının 173. maddesindeki “Devlet esnaf ve sanatkarları koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır” hükmü kaldırılmak şöyle dursun, tam anlamıyla uygulamasını temin edecek şekilde ifadelendirilmelidir.
– Esnaf ve sanatkarlar meslek kuruluşlarının; vesayet anlamına gelebilecek hiçbir kurala muhatap olmayacak şekilde serbest çalışmasına olanak sağlayan düzenleme yapılmalıdır.

B-Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’ndaki değişiklikler bakımından;
– Esnaf ve sanatkarların tanımı yeniden yapılmalıdır.
– Odaya kayıtta “ilgili oda” kıstasına işyeri, ikametgahtan başka, hatlı ticari araçlarda hat başlangıcı da eklenmelidir.
– Esnaf ve sanatkarların yanlarında çalışanlar ilgili odaya üye olmalı, organlara çoğunluk sağlamayacak kadar seçilebilmelidir.
– Üyelerin ticari defterleri oda tarafından tasdik edilmeli, yıllık aidat vergi dairesince tahsil edilmelidir.
– Üyeliğin son bulmasındaki karmaşıklık giderilmelidir.
– Oda, birlik federasyon ve Konfederasyon genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulu görev ve yetkilerine ekleme yapılmalıdır.
– Oda’nın fesih sebeplerinden olan Bakanlık uyarısına uymama hali kanundan çıkarılmalıdır.
– Birlik denetim kurulu oda işlem hesap ve defterlerini denetleyebilmelidir.
– Odalarda ve Konfederasyon’da disiplin kurulu seçilmelidir.
– Disiplin kurulu kararlarından hepsine idare mahkemesinde dava açılmamalı, hafif olanlara karşı üst kuruluş disiplin kurulu nezdinde itiraz edilmelidir.
– Konfederasyon genel kurulunun teşkilinde; şimdiki delegelere ek olarak birliklerin çalışma bölgesi olan illerin milletvekili sayısı kadar daha delege katılmalıdır.
– Olağanüstü genel kurul toplantısı sebeplerinden olan genel kurul üye istem nisabı, üye tam sayısının ½’sinin üzerinde olmalı ve haklı, geçerli sebebe dayanmalıdır. Başkan seçimi ancak yönetim kurulu seçimi yapılırsa mümkün olmalıdır.
– Oda unvanının değiştirilmesinde, ana sözleşme değişikliğindeki nisap değil, genel nisap aranmalıdır.
– Yönetim, denetim ve disiplin kuruluna seçilebilmek için ilkokul mezunu olmak yeterli sayılmalıdır.
– Organlara seçilebilmek için illa genel kuruldan önceki aralıksız iki yıl değil, herhangi bir zamandaki iki yıl kabul edilmelidir.
– Cezaların affedilmesi veya tecili halinde organlara seçilebilinmelidir.
– Seçilme şartlarını taşıyan bir kimse, birden fazla odada üye ise hepsinde seçilebilmelidir.
– Yönetim denetim ve disiplin kurulu üyelerinin mazeretli ve mazeretsiz olarak bir yıl içinde yapılan toplantıların yarıdan fazlasına katılmaması hali kurul üyeliğinden düşmeyi gerektirmelidir.
– Oda, birlik, federasyon ve Konfederasyon’un vergi resim ve harçlardan muafiyeti daha net şekilde düzenlenmelidir.
– Organlarda görev alanların aylık ücret ve huzur haklarının miktarına genel kurul karar vermeli, birden fazla kuruluşta görev alanlar, her görevi için ayrı ayrı bu haktan yararlanmalıdır.
– Sicilde yapılan meslek değişikliği yeni kayıt değil, tadil işlemi sayılmalıdır.
– Sicilde tahsil edilen sicil harcının net olarak yarısı birliğe yarısı Hazineye ait olmalı, gazete ilanı oda, birlik ve Konfederasyon arasında, kayıt ücreti ise oda ile birlik arasında adil bir şekilde paylaşılmalıdır.
– Üyenin ölmüş olduğu veya esnaf sanatkarlığının sona erdiğinin oda tarafından tespit edilmiş olması durumunda sicil kayıtları harç, ilan bedeli v.s. alınmadan kapatılmalıdır.
– Kanunda belirlenmiş, süreler Bakanlığın teklifi ve Bakanlar Kurulu’nun kararıyla uzatılmalıdır.
– 5362 Sayılı Kanun’daki düzenlemelere aykırılık nedeniyle hangi haller için adli, hangi haller için idari yargıya başvurulacağı, açıkça belirtilmelidir.