ZENGIN FAKIR AYIRT ETMEYEN TEK DEMOKRATIK YIYECEK SIMIT

 

Türkiye’de günde yaklaşık 2 buçuk milyon adet simit tüketiliyor. Bu sayının 1 buçuk milyonu sadece İstanbul’da satılıyor. Fakir zengin, genç-yaşlı ayırt etmiyor. Günün her saati açlığımızı bastırıyor. Peynir ve çay ile ziyafet haline geliyor. Adedi 1 ile 1.25 kuruş arasında değişen simit, günümüzde modern pazarlama yöntemleri de kullanılarak İstanbul’un hemen her köşesinde saraylarda satılıyor

Simitin Osmanlıdaki serüveni 14.yüzyıla kadar dayanmaktadır. Bu yüzyılda sultan sofralarında, saray mutfağında da yerini almayı başarmıştır. Simit, bir bakıma zaten saraylıydı.

Yeniçerilerin bir kolu olan “Sekban Sınıfı”na ait fırınlarda çalışmak üzere işe başlayanlara simitçi denmekte, saray fırınında “Simitçi Ustası” adı ile çalıştırılan ustalar bulunmaktaydı.

Evliya Çelebinin seyahatnamesinde, İstanbul’da simitçilerin 70 fırında, toplam 300 nefer olarak çalıştığını, bunlardan kimisinin de bağlı olduğu fırınların çırakları olarak fırın hesabına çalıştıklarını söylüyor.

10 Haziran 1910 tarihinde simitçiler örgütlenerek “Simitçiler, Ekmekçi ve Börekçiler” adıyla derneklerini kurdular.

Bugün Istanbul Un-iş Esnaf ve Sanatkatlar Odası çatısı altında faaliyet gösteren simitçiler,
fast fooda karşı en sağlam mücadeleyi sürdürüyorlar. Yediden yetmişe herkesin damak lezzetine hitap etmeye devam ediyor.